Gebelikte kalp, damar sistemi ve dolaşımda, önemli değişiklikler gözlenir. Kalp ve damar sisteminin yükü, bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, neredeyse 1.5 kat artar. Bu değişiklikler gebeliğin çok erken döneminde daha 5. Haftada başlar ve 8. Haftada tamamlanır.

Gebelikte kalpten pompalanan kan miktarı artar. Bunun sebebi, kalp atım hızının artması, kan hacminin artması ve tüm vücuttaki damarlarda, kan akımına karşı direncin azalmasıdır. Kalp atım hızı istirahatta ortalama dakikada 10 atım artar.

Büyüyen rahmin etkisiyle, ortalama 4 cm yukarı itilen diyafram, kalbi sola ve yukarı doğru ittirerek, kalbin aksını değiştirir. Yine gebelikte kalbin etrafını saran zarda sıvı birikebilir ve bu grafilere kalbin büyümesi şeklinde yansıyabilir.

Kalp sesleri de gebelikte değişiklik gösterir. Özellikle kalp dinlendiğinde, üfürüm duyulması normaldir. Ancak özellikle şikâyetiniz de varsa, bu durumun kardiyoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi, bilmediğiniz, altta yatan bir kalp hastalığını ortaya çıkarabilir. Gebelikte kalp hastalıkları özellikle tanı konulmamışsa, yani bilinmiyorsa, kalbin yükü gebelikte arttığı için çok ciddi sorunlara yol açabilir.

Gebelikte EKG de, kalbin aksının değişimi dışında bir değişiklik izlenmez.

Gebelikte kalbin pompaladığı kan artmakla beraber, anne adayının pozisyonundan çok etkilenir. Özellikle sırt üstü yatar pozisyonda omurganızın yanından geçen ve kalbe kanı taşıyan ana damara ağırlık binince, bu damarı sıkıştırır ve kalbe dönen kan azalacağı için anne adayında kalpten pompalanan kan da azalır. Bu da tansiyon düşüklüğüne ve bebeğe giden kanın da azalmasına sebep olur. Bu nedenle sırt üstü yatılmamalıdır. Gebelikte yatış pozisyonu 

Yan dönülünceyse, özellikle gebeliğin son haftalarında, rahminizin ve bebeğin ortalama 6 kg a ulaşan ağırlığı damarların üstünden kalkacağı için kalbe dönen kan ve kalbin pompaladığı kan da artar. Supin hipotansif sendrom Bu bebeğinize giden kanı da artırarak daha hareketlenmesine sebep olur. Çoğu anne adayı bebeğin rahatsız olduğu için hareketlendiğini düşünür ama tam tersi keyfi yerine geldiği için hareketlenir.

Aynı şekilde ayakta durur pozisyonda da yerçekimi etkisiyle, vücudun alt bölgesinden gelen kan akımı azalır ve kan bacaklarda göllenir. Bu durumda da, kalbe dönen kan azaldığı için kalbin pompalayacağı kan azalır. Bacaklarda göllenen kanın sıvı kısmı damar dışına çıkarak ödeme sebep olur. Oturmakla ve bacakları yukarı kaldırmakla kalbe dönüş rahatlayacağı için, bacaklardaki ödem de azalacaktır.

Doğuma yakın dönemde daha çok aratan, bacaklarda varisler, genital bölgedeki damarlarda şişme ve hemoroidin sebebi de bu vücudun alt yarısında göllenen ve kalbe dönüşü engellenen kandır.

Gebelikte görülen bir değişim de kan basıncında görülen düşmedir. Özellikle gebeliğin ikinci üç aylık döneminde, kan basıncı oldukça düşer, küçük tansiyon daha çok düşerek, 30 veya 40 mm Hg bile ölçebilirsiniz. Bu durumda korkulmamalı ve sıvı alarak, istirahat edilmeli, sırt üstü uzanılıp, bacaklar kalp seviyesinin üzerine gelecek şekilde yukarı kaldırılmalıdır.

Gebelikte asıl korkulan tansiyonun yükselmesidir. Yüksekliği ise küçük tansiyonunuzu 90 mm Hg ve üstü olarak tanımlarız.

Gebelikte dolaşım sistemindeki bir değişiklik de, cilde olan kan akımının artırılmasıdır. Sebebi, artan metabolizmanın ortaya çıkardığı fazla ısıyı atmaktır.