Op.Dr. Banu Çiftçi
yükleniyor...
Randevu için
0(533)687 25 23

 

Erkek üreme sistemi, beyin tabanında yer alan hipofiz adlı bölgeden salgılanan FSH ve LH adlı iki hormonun kontrolü altındadır.

Erkek üreme sistemi, erkek üreme hücresi olan sperm üretiminin yapıldığı, 2 adet oval şekilli testis dokusu içerir. Testislerden spermi, uretraya taşıyan kanlalar, vas deferens adını alır. Uretra, penis içerisinde, idrar ve spermin taşındığı kanaldır. Erkekte cinsel boşalmayla beraber, vas deferensler, spermi, prostat ve seminal vesikül adı verilen salgı bezlerine doğru iter. Bu bezler, spermin içinde taşındığı meni sıvısını oluşturan bir salgı yaparlar. Bu salgı ile sperm birleşince artık semen oluşmuştur ve uretrada ilerletilir ve boşalma ile kadın genital sisteminde vajinaya boşaltılır.

 

Erkek üreme hücresine sperm adı verilir. Öncü sperm hücreleri, erkek bebek, anne karnında 1. Ayındayken karın boşluğundaki yapım yeri olan genital katlantıdan, asıl yeri olan testislere (erkek yumurtalığı) göç eder. Ve ergenlik dönemine kadar burada 12-13 yıl sessiz halde bekler.

Ergenlik döneminin başlamasıyla, bu hücreler hayat boyu çoğalmaya başlar ve bazı genetik bölünmeler sonrasında, kromozom sayıları yarıya indirilerek sperm hücresi oluşturulur. Bu yarılanmanın amacı, kadın yumurta hücresiyle birleşme sonrası tekrar tam takım kromozom sayısına ulaşarak, yarısı anne yarısı baba kaynaklı embriyoyu oluşturabilmektir. Erkekte bu yarılanma ihtiyaç oldukça yapılırken, kız bebekte anne karnında başlamış ve bir evrede duraklatılmıştır. Bu yarılanmış kromozoma sahip erkek hücre daha sonra yumurtayı dölleyebilmek üzere çok özel bir yapı kazanır. Hareketi sağlayan bir kuyruğu vardır, çok hızlıdır ve yarım takım kromozom taşıyan silindirik bir yapıya sahiptir artık. Başın etrafında hücre zarı vardır, hemen altında, yumurtanın dış kabuğunu eritecek enzimler depolanmıştır, kromozomu taşıyan çekirdek de baş kısımda yerleşmiştir. Boyun kısmını, yumurtaya olacak uzun seyahati sağlayacak kuyruk takip eder. Sperm hücresi aynı zamanda oluşacak bebeğin cinsiyetini belirleyecek olan X ya da Y kromozomunu taşımaktadır.

 

Cinsel birleşme sırasında, vajinaya boşaltılan sıvı içerisindeki çok sayıda sperm hücresi, tüplerde onu beklemekte olan yumurtaya ulaşabilmek için çok sayıda engeli olan, çok zorlu bir parkuru aşmak zorundadır. Rahim ağzındaki sümüksü salgı, hormonal etkiyle, adet döngüsüne göre değişen bir kimyasal yapı barındırır. Bu kimyasal yapı, yumurtlama döneminde sperm geçişini kolaylaştıracak özellikte iken diğer zamanlarda nerdeyse sperm için geçilmez bir bariyer oluşturur. Rahme ulaştığında, rahim kasılmaları sadece bazı spermlerin yukarı, tüplere ulaşmasına izin verir. Tüplerin en dar kısmında spermler, tüplerin iç tabakasına yapışır ve bu tabaka spermin baş kısmındaki zarı eriterek, döllenmeye hazır hale getirir ve sperm daha da hız kazanır. Başarılı bir döllenme için bu işlem çok önemlidir ve 6-8 saat sürer.

 

Döllenme hazırlığını tamamlamış, olgun sperm, tüp boyunca seyahatine devam eder. Tüpteki kasılma ve tüplerin iç yüzünü kaplayan tüycükler üzerinden yüzdürülme şeklinde ilerletilen sperm, yumurtanın beklediği ve döllenmenin gerçekleşeceği, en geniş olan bölgeye ulaşır. Bu bölge çok karmaşık katlantılar barındıran zor ve büyük bir parkurdur. Sperm, bu labirentte yumurta hücresini bulabilmek için O’nun salgıladığı bazı faktörleri kullanmak zorundadır.

Ortalama 400 tane sperm, tüplerde bekleyen yumurtaya ulaşmayı başardı ve bunlardan sadece bir tanesi kalın dış kabuğu geçebilecek.