Anne karnında bebeğiniz amniyon sıvısı içinde yüzerken, akciğerleri ve tüm solunum sistemi dış dünyada yaşayabilme yetisini kazanmıştı.
Akciğerlerdeki hava keseciklerinin içi su ile doludur ve bebek yeni öğrendiği soluk alıp verme hareketiyle, amniyon sıvısını akciğerlerine çekip bırakır. Son haftalarda da doğunca akciğerlerin büzüşmesini önleyecek olan surfaktan adlı madde, hava keseciklerinin yüzeyini kaplar.
Doğumdan sonra, bebeğin ilk nefesiyle beraber akciğerlerine hava girmeye başlar. Bu havalanma sönük durumdaki hava keseciklerinin şişip doldurulması değil, anne karnında içini doldurmuş olan sıvının, havayla yer değişimidir. Hava girdikçe, yani bebek nefes alıp verdikçe, bu sıvı, akciğerin küçük kılcal damarlarınca emilir. Bazen bu sıvının emilmesi uzun sürer ve tam havalanma sağlanamadığı için “yeni doğan bebeğin geçici solunum sıkıntısı” dediğimiz durum oluşur.
Etkili bir solunum sağlanabilmesi için, hava keseciklerinin hava ile doldurulabilmesi, hava keseciklerinin yüzeyini kaplayan surfaktan adlı maddenin yapılıyor olması, solunum hareketleriyle, havanın içeri çekilip, dışarı verilebilmesi ve akciğer keseciklerini saran kan dolaşımının doğru çalışması gerekir. Bu da ancak bebeğin zamanında doğması ile mümkündür. Prematür bebeklerde en büyük sorun akciğer gelişiminin henüz tamamlanmamış olmasıdır.
Normalde yeni doğan bebek doğumdan sonra birkaç saniye içinde soluk alıp verir ve ağlar. Ağlama, bebeğin aktif solunumunun oluştuğunun en önemli göstergesidir. Bir daha doktorunuz da dahil hayatınız boyunca bebeğinizin ağlamasını bu kadar istemeyecek ve hevesle beklemeyeceksiniz.
İlk soluğa katkıda bulunan mekanizmalar oldukça karmaşıktır çünkü çok sayıda ve birbirinden bağımsız uyarıcı faktör söz konusudur. Önemli mekanizmalardan biri, bebeğin göğsüne uygulanan basının hava keseciklerindeki sıvının dışarı çıkmasını kolaylaştırmasıdır. Vajinal doğumda bebek doğum kanalından geçerken göğüs kafesi sıkıştığı için bu kendiliğinden olur. Sıvının ortalama ¼ ünün bu şekilde atılması, bebeğin sıvı-hava değişimini daha kolay yapmasını sağlar. Sezaryen doğumlarda ise bebek böyle bir basıya maruz kalmadığı için yaşamlarının ilk 6 saatinde, akciğerlerinde daha çok sıvı ve daha az hava vardır. Bu sebeple “yeni doğan bebeğin geçici solunum sıkıntısı” sezaryen doğumlarda daha sık izlenir ama bu geçici durum kendiliğinden normale dönecektir.