Gebelikte anne adayının vücudunda dolaşan toplam kan hacim olarak ortalama %45-50 oranında artar. Bu artışın amacı;

1. Bebeğin artan ihtiyacını karşılamak üzere, rahme giden kan miktarının artması gerekir. Doğuma yakın gebelikte, rahme giden kan akımı dakikada 1000 ml’ye ulaşır.

2. Gebeliğin ilerlemesiyle, büyüyen rahmin engellemesiyle, özellikle anne sırt üstü yattığında kalbe dönen kan miktarı azalır. Annenin ve bebeğin bu azalmaya karşı korunması gerekir. Supin hipotansif sendrom

3. Doğumda; vajinal yolla doğum gerçekleşirse, ortalama 500-600 ml, sezaryen gerekirse ortalama 1000 ml kan kaybı yaşanır. Bu kayıp, plasentadan, plasentanın ayrıldığı yerin kanamasından, yapıldıysa doğum kesisinden (epizyotomi), doğum sırasında oluşabilecek yırtıklardan ve doğum sonu kanamadandır. Bu kayba karşı vücudu doğuma kadar hazırlamak gerekir.

Kan miktarındaki bu artış hem kanın sıvı kısmı hem de alyuvarlarda meydana gelir. Sıvı kısımda meydana gelen artış nispeten daha fazla olduğu için, kansızlık (anemi) benzeri yalancı bir tablo oluşabilir. Gebelik ve Demir (Kan İlaçları)

Doğuma yakın bir gebelikte, anne adayının kan hemoglobin değerinin alt sınırı 12 gr/dl dir. 11 gr/dl altındaki değerler, anemi (kansızlık) açısından değerlendirilmelidir.

Gebelikte artan kan hacmini karşılamak üzere, demir ihtiyacı da artar. Tüm gebeliklerde, kan değerleri normal de olsa, 20. Haftadan sonra demir takviyesi gerekir.