Doğumdan hemen sonra ilk 5 gün boyunca meme başlarından “kolostrum, “ağız” denen sıvı salgılanır. Bu süt öncesi sıvı daha sulu, beyazımsı renktedir. Sonradan gelecek olgun anne sütü ile karşılaştırıldığında, daha az yağ, daha az şeker içerdiği için besleyiciliği daha düşüktür. Ancak protein miktarı olgun süte göre daha fazladır ve bu proteinlerin çoğunu anneden gelen bebeği mikroplara karşı koruyacak, bağışıklık sistemi maddeleri oluşturur. Bu maddeler, yeni doğan bebeği enfeksiyonlara karşı koruduğu için bebeğin bu sıvıyı alması çok önemlidir ve her damlası altın değerindedir.
Kolostrum ortalama 4 hafta içerisinde, yavaşça içerik değiştirerek, normal anne sütüne dönüşür. Olgun anne sütü, karbonhidrat ve mineral solüsyonundaki protein bileşimidir. Emziren bir anne günde yaklaşık 600 ml süt üretir. Sütün temel şekeri, laktozdur. Ayrıca doğada başka hiçbir yerde bulunmayan, anne sütüne özgü çok sayıda protein bulundurur. Anne sütünde ayrıca çok sayıda mineral ve K vitamini hariç diğer vitaminler de bulunur. Bu sebeple, yeni doğanda, pıhtılaşma sistemine destek için bebek doğar doğmaz rutin olarak Vitamin K uygulanır.
Bebeğin doğum kilosunun, sütün miktarı ve kalitesi üzerine etkisi olmadığı gösterilmiştir.
Anne sütü yeni doğan için en ideal besindir. Mucizevî bir durum da, erken doğan bebeklerde, bebeğin doğduğu haftaya göre annenin sütünün içeriğinin farklı olmasıdır. Bu, bebeğin ihtiyaçlarını günlük karşılamaya yönelik, farklı bir bileşimdir ve sırrı hala anlaşılamamıştır. Örneğin; 29. Haftada doğan bebekle, 30. Haftada doğan bebeğin anne sütü içerikleri farklıdır. Anne sütü bebeğin gelişimine göre içeriğini değiştirerek, uygun besini sağlar.