Op.Dr. Banu Çiftçi
yükleniyor...
Randevu için
0(533)687 25 23

Genel olarak, üreme çağındaki kadınlarda, ilerleyen yaşla beraber hem doğur- ganlık azalır hem de gebe kalabilmek için geçen süre artar. Bunun nedeni, üreme hücresi yumurtanın, yaşla beraber hem sayı hem kalite olarak azalmasıdır.

Kız bebek anne karnında 5. ayında yumurtalıklarında maksimum yumurta sayısına ulaşır. Bundan sonra ise daha anne karnında bu yumurtaları kaybetme- ye başlar ve ilerleyen yaşla beraber bu kayıp devam ederek, menopozda tükenir. İşte doğurganlığı sınırlayan, yumurtalıklardaki yumurta havuzunun azalması ve en sonunda tükenmesidir. Rahim o kadar hızlı yaşlanmaz ve 50’li yaşlarda bile, gebeliği taşıyabilme kapasitesine sahiptir.

Sayıyla beraber, yumurta kalitesi de ilerleyen yaşla azalır. Bu da gebe kalma- da zorluğa, sağlıksız döllenmeye, düşük oranında artışa, yüksek riskli gebelikler- de ve doğumsal kusurlu bebek oranında artışa sebep olur.

Kadınlarda, 20’li yaşlarda doğurganlık en yüksek seviyeye çıkarken, 32 yaş son- rasında azalmaya başlar. 37 yaşında hızlı bir düşmeye girerek, 40’lı yaşlarda doğur

ganlık kaybedilir. Bu nedenle, biyolojik yaş kadın için sınırlayıcıdır ve her kadının bu konuda bilinçli olup, çocuk planlarını çok ileri yaşlara ertelememesi gerekir.

Belirtilen yaşlar, her kadında aynı değildir. Ve maalesef günümüzde çevresel faktörlerin etkisiyle artan oranlarda, erken yumurtalık yaşlanması görebiliyoruz.

Bu nedenle, 30’lu yaşlardan itibaren doktorunuzun şüphelenmesi durumun- da, bazı testler yapabiliyoruz ve yumurtalıklarınızın yaşı ve muhtemel menopoz yaşınız hakkında fikir sahibi olabiliyoruz.

Bu durumda, gebeliği ileri yaşlara ertelemek gereken durumlarda, yumurta dondurma seçeneğini sunabiliyoruz. Artık ülkemizde de yasal olan bu uygula- mada, yumurtalık rezervinin az olduğunu raporlamak yeterli oluyor.

Erkekte ise, doğurganlıkta azalma, 50’li yaşlarda başlar. Bu yaştan sonra ve sigara, stres gibi yaşam tarzı faktörlerinin etkisiyle, sperm kalitesi de bozulur.